23 Şubat 2013 Cumartesi

Sinop Hakkinda Her Sey

tanıtım : Bugün sizlere mükemmel bir şehirden ya da bu mükemmel şehri yani sinop'u tanıtan bir siteyi anlatmak istiyoruz. Tamamen sinopun doğal güzellikleri, sinop haber'leri yanı sıra sosyo kültürel konularda karadenizin incisi sinop'u tanıtan site de Sağlık güzellik moda ve teknoloji alanında da bilgiler verilmektedir. Ayrıca Sinop resimleri'ni siteden takip edebilirsiniz. Eğer sizinde yolunuz düşerse bu siteden faydalanmanızı tavsiye ediyoruz. Sinop ilçeleri ayancık gerze boyabat saraydüzü erfelek türkeli gibi ilçelerinden de pansiyon otel ve yerel haber bilgilerini bulabilirsiniz. Site yayın hayatının geçen 1 yılı sornasında tanınmaya ve gezilmeye değer bir hal almış. Kimbilir belki zizinde yolunuz bir gün bu şehre düşer ise sinop bilgi.com sizin için rehber olabilir.

14 Şubat 2013 Perşembe

Spartacus War Of The Damned

 

Spartacus War Of The Damned

  Spartacus efsanesi tüm hızıyla devam ediyor. Gerek Türkiye gerekse Dünya'da milyonlarca seveni ve koyu fanatiği olan dizi yeni sezonda "Spartacus War Of The Damned"  bölümüyle kaldığı yerden devam etmeye başladı. Bu alandaki başarısnın ardından birçok benzeri roma dizisi yapılsa da, spartacus'ün başarısını yakalamak bir yana rakip dahi olmadılar. Dizinin uç noktadaki sahneleri ise dikkat çeken bir diğer detay.   Aslen Trakya'lı olan spartacus hakkında wikipedia'da bulunan bilgilendirme ise şu şekilde;   Önderlik yeteneğiyle dikkat çeken Trakyalı bir köle olan Spartaküs, bir olasılığa göre Roma ordusundan kaçmış, haydutluk yaparken yakalanmış ve köle olarak satılmıştı. Spartaküs MÖ 73'te kendisiyle birlikte Capua'daki Quintus Lentulus Batiatus'un gladyatör okulundan[2] kaçan 77 arkadaşıyla Vezüv Yanardağı'na sığındı. Küçük bir Roma ordusunca kuşatılan kaçaklar, asma dallarından yaptıkları halatlarla uçurumdan aşağı inerek Romalı askerleri şaşırtıp kaçmayı başardılar. Spartaküs, kendisine katılan ve sayıları 100 bine ulaşan kaçak köle ve gladyatörlerle Lucania'ya doğru yürüdü.

 Amansız bir çatışma sonucunda Publius Varinius'u yendi ve Thuria ile Metapontion kentlerini yağmaladı. Spartaküs artık Güney İtalya'ya egemen olmuştu. Roma Senatosu birden tehlikenin farkına vardı. MÖ 72'de iki konsülün yönetimindeki güçler Spartaküs'ün üzerine gönderildi. Spartaküs onları yendikten sonra kuzeye, Alpler'e doğru kosusa geçti. Gallia Cisalpina valisi onu durdurmaya çalıştıysa da, yenilgiye uğradı. Köle ordusu artık Alpler'i geçebilir ve güvenlik içinde dağılabilirdi. Ne var ki, kimse İtalya'dan ayrılmak istemedi. Spartaküs, ister istemez güneye yürümek zorunda kaldı. Lucinia'ya geri dönen ordu, orada ilk kez Marcus Crassus'a yenildi. Spartaküs, Sicilya'ya geçmeyi tasarlayarak Messina'ya çekildi. Onları kaçırmaya söz veren korsanlar sözlerinde durmadı. Crassus, köleleri kuşattıysa da, Spartaküs kuşatmayı yararak çekildi.

Daha sonra, MÖ 71'de, savaşmakta direnen köleler gibi Romalılarca kılıçtan geçirildi. Romalı general Pompeius, Spartaküs'ün ordusundaki çok sayıda kaçağı yakalayıp öldürdü. 6000 kişiyi tutsak alan Crassus, Appia Yolu boyunca tümünü çarmıhagerdirdi. Spartaküs'ün cesedi ise asla bulunamadı. O dönemdeki inanışa göre tanrıların onu yanına aldığı, koruduğu gibi dedikodular yayıldı... Ancak Spartaküs'e ne olduğu asla öğrenilemedi.  

12 Şubat 2013 Salı

Sami Çelik: Murat Bardakçı yalancıdır

Sami Çelik: Murat Bardakçı yalancıdır
10 Şubat 2013 Pazar 00:31
Murat Bardakçı haberturk televizyonunda kendisine ayrılan köşesinde ukalaca, terbiyesizce herkese hakaret etmekten başka bir şey yapmıyor…Bu  akşam habertürk’te Bardakçı, gerek Türk halkına ve gerekse Türk tarihine ancak bir hainin bile bu kadar alenen yapamayacağı cesarette hakaretler üzerine kurulu sözler kullandı.     Dünyanın UNESCO tarafında 2013 DÜNYA PİRİ REİS YILI ilan etmesini bile hazmedemeyen BARDAKÇI, gerek Piri Reis’i ve onun 500 yıl önce çizdiği haritayı neredeyse paçavra olarak lanse etmeye çalışan ve bunu da kendisine atılan maillerde bile işine geldiği gibi okuyup hareket eden seviyesiz, saygısız bir programa  her zamanki gibi imzasını koydu.   Daha önce de Emre yayınları ve Truva Yayınları sahibi Sami Çelik adıyle atılan mailleri de okuma cesareti gösteremedi.   Bu akşamki programında yine Piri Reis ve haritasına, isim vermeden PİRİ REİS HARİTASI’NIN ŞİFRESİ isimli eserin yazarı METİN SOYLU’ya seviyesizce sözler etmesi üzerine Truva Yayınları sahibi SAMİ ÇELİK olarak atılan şu maile yine cevap veremediği gibi, maili de okuma cesaretinde yine bulunamadı…           Haberpolitik.net’e açıklamalarda bulunan Sami Çelik “ Bardakçı’dan 10.02.2013 ve saat 00.05’de attığı mailimi ne okuyabildi, ne de cevap verebildi” dedi…   İŞTE  SAMİ ÇELİK’İN CANLI YAYINDA ATTIĞI O MAİL   …………………………………….   “Sayın Bardakçı insanların gözünün içine baka baka nasıl yalan konuşuyorsunuz. Bu kadar hakaret ve saygısız sözlerinizden dolayı ve dahası da bir başka programınızda firmamı Rauf Orbay'ın kitabından dolayı saygısız bir şekilde söylediğiniz sözlerden dolayı, Kazım Karabekir paşanın belgelerini ülkede ilk yayınlayan firma olmama rağmen bu belgeleri ilk kendiniz yayınlamış gibi ekranlardan ukalaca, saygısızca konuşmalarınızdan dolayı sizi kınıyorum. 2005 yılında yayınladığımız piri reis haritasının şifresi isimli eseri ve yazarımız Metin Soylu'yu ima ederek kullandığınız bu cümleleri de aynen size iade ediyorum. Az bir saygı dersi alın, insanlara saygısızlık yapmayın. Herşeyi bilen sadece ve sadece sizsiniz bu ülkede sizden başkası yalancı, intihalci, palavracı... Yazıklar olsun size... Umarım bu maili de Fatih Altaylı ile yaptığınız programdaki gibi okumamazlık yapar da ekranlara dönüp başka bir şov yaparsınız   İsmimi de yazayım. Mail adresimde de göreceksiniz. Sami Çelik Emre yayınları ve Truva yayınları sahibiyim Size saygı falan da sunmuyorum sayın Bardakçı”   …………………………..   Yine Sami Çelik haberpolitik.net’e şu açıklamada bulundu….   Truva Yayınları, Emre Yayınları olarak bu tarihçi olduğunu sanan şahıs televizyon ekranlarındaki şovuyla sarhoş olmuştur. Ve bu şahsı şiddetle kınıyoruz .   Daha önceki bazı programlarında firmamıza, firmamız sahibi Sami Çelik’e dolaylı şekilde isim vermeden saygısız sözlerinden ve özellikle de Rauf Orbay’ın yayınlamış olduğumuz kitabından dolayı bizi suçlayıcı ve rencide edici sözler kullanmış ve "Rauf Orbay'ın kitabı yoktur o hayattayken orada burada Rauf Orbay'ın anıları diye yazılar çıkınca o dönemde YAKIN TARİHİMİZ isimli dergide anılarını tefrika etmiştir.   Efendim günümüzde nahhh şu kadar kalın bir kitap çıkmıştır. (Emre yayınları, yayıncısı Sami Çelik, Kitabın ismi CEHENNEM DEĞİRMENİ - SİYASİ HATIRALARIM-), bu kitap uydurmadır, yalandır diye bizi suçlamıştır.   Ama sayın Bardakçı eğer uydurmadır, yalandır dediği o kitabı okumuş olsaydı, O kitabın kendisinin de kabul ettiği o YAKIN TARİHİMİZ isimli dergideki tefrikaların kitaplaşmış hali olduğunu görürdü.   Yine sayın Bardakçı, Kazım Karabekir Paşanın dünyada ilk bizim yayınladığımız ve hatta Karabekir paşanın ismiyle yayınlanan ve yayına hazırlayanın da kendisinin belgeleri aldığını söylediği rahmetli Prof. Faruk ÖZERENGİN'in hazırladığı eserlerdeki  belgeleri, bizden kendisi 5 yıl sonra ve yine “Faruk Özerengin’den aldım ve Cumhuriyet tarihinin en büyük helgelerini ben buldum ve yayınladım “ diyerek yalan konuşan Bardakçı’yı şiddetle kınıyoruz” dedi…   Ayrıca Sami Çelik:  Bardakçı özellikle Karabekir paşanın belgelerini ilk ben yayınladım, bunlar Cumhuriyet tarihinin en büyük belgeleri dediği belgeler konusunda da yalan konuşuyor. Bardakçı bir yalancı… Beni mahkemeye versin. Nasıl yalancı olduğu ortaya nasıl çıkacak tüm halkımız görecektir. Çünkü ilk ben yayınladım dediği Karabekir’in o belgelerini kendisi 1997 yılında ŞAHBABA isimli kitabında yayınlamıştır. Ama ben Sami Çelik olarak 1990 yılından 2000 yılına kadar rahmetli Prof. Faruk Özerengin beyefendiyle o belgeleri ve daha fazlasını yayınladım.   Ben buldum, ilk ben yayınladım dediği Atatürk ve Samsun ile ilgili belgelerin tamamı ise 1992 yılında yine tarafımca, Kazım Karabekir ismiyle, yayına hazırlayan Prof. Faruk Özerengin'in ismi de jenerikte "PAŞALARIN HESAPLAŞMASI - İSTİKLAL HARBİNE NEDEN GİRDİK, NASIL GİRDİK, NASIL İDARE ETTİK" isimli eserinde tamamı vardır.   Hatta sayın Başbakanımız da Belediye Başkanlığı döneminde paşanın bu kitaplarından bazılarını ziyaret ettiği kitap fuarlarında almış ve bu kitapların yayınlanmasından dolayı o dönem şahsıma teşekkür etmiştir.   Kültür Bakanlığımız da dönem içerisinde bu sizin ben buldum dediğiniz belgelerin daha da fazlası bulunan bu kitaplardan alıp ülkedeki kütüphanelere dağıtmıştır.   Atatürk'ün Samsun'a nasıl gönderildiğinin belgeleri, gerek orjinalleri ve gerekse sayın rahmetli Faruk Özerengin beyefendinin Türkçe harflere çevirmiş haliyle 1992 yılında yayınladığımız kitapta mevcuttur.   Söylediğiniz gibi yayınladığınız 19 belge değil çok daha fazlası o kitaplarda mevcuttur. Okusaydınız bu kitapları bu kadar zor duruma düşmez ve hediye edilen kalemle program boyunca izleyicileri şaşkına çeviren tavırları yapmazdınız.   Biz hediye edilen kalemden bahsetmedik size. Tebrik ederim o şerefe nail olduysanız. Ama çatladım mı dersiniz, hani bizi çatlasın diye gösterip durdunuz ya...   Çatlamadık. Sadece sizin gibi büyük bir şahsiyetin bir çocuk gibi bu hareketlerine sadece gülümsedik.   kalemin size verilmiş olması sanırım gerçekleri ortadan kaldırmaz sayın Bardakçı...   Sayın Bardakçı, bu kadar büyük tarihçiyse nasıl burnu havada herkese hakaret ediyorsa, tüm yalanlarını ortaya döküp aynı hakaretleri etmesemde onun o rezil halini tüm Türkiye’ye ispat edeceğim…. Ben açık ve net olarak söylüyorum: Bardakçı Karabekir belgeleri konusunda YALANCIDIR, İNTİHALCİDİR, SAYGISIZDIR….”     PİRİ REİS HARİTASI'NIN ŞİFRESİ YAZARI METİN SOYLU İSE HABERPOLİTİK.NET'E ŞUNLARI SÖYLEDİ      
"Sayın Bardakçı;
Palavra kelimesini size aynen iade ediyorum. Siz Türk Denizcisi Piri Reis'e ve eserlerine hakaret edemezsiniz.
Siz Piri Reis ile ilgili ne biliyorsunuz ki böylesine bol keseden atıyorsunuz?
Bu gece kimin itibarını savunuyorsunuz?
Piri Reis'in mi Kristof Kolomb'un mu?
Siz kime hayransınız? Açıklayın! "
Diyen Metin Soylu da Murat Bardakçı'ya çok tepkili....
      Biz de haberpolitik.net olarak bu tartışmanın büyüyeceğine inanıyoruz ve sayın Bardakçı’ya soruyoruz….   Madem herşeyi bilen, yapan sizsiniz, o halde Sami Çelik’in maillerini canlı yayında okuyamıyor ya da başka bir kanalla cevap vermiyorsunuz….   NOT... Bardakçı canlı yayında Sami Çelik'in mailine cevap verdi ve Sami Çelik'e Samsun belgeleri nerede yayınlandı, kim yayınlandı, kaynek göster, benden başkası yayınlamadı dedikten sonra sami Çelik'in cevap niyetinde attığı mailleri ise görmemezlikten geldi.     EKRANDAN MURAT BARDAKÇI'NIN SÖZLERİNE SAMİ ÇELİK'İN MAİLLERİ....     1. MAİL....   "1991 yılında ve kazım karabeki paşanın adıyla yayınlanan "PAŞALARIN HESAPLAŞMASI - İSTİKLAL HARBİNE NEDEN GİRDİM NASIL GİRDİM NASIL İDARE ETTİM" isimli kitap ve yayına hazırlayan prof. faruk özerengin dir. alın size cevap"   2. MAİL   "Murat bey, 1990 yılından itibaren prof.faruk özerengin ile beraber tüm kitapları biz yayınladık. toplam 37 kitaptır. belge istiyorsanız 1990 dan 1999 yılına kadar yayınladığım ve mahkum olduğum o kitapları lütfen inceleyin. Hala ısrar etmeniz haksızlık değil mi"   3. MAİL   "Murat bey, Ayrıca siz Rauf Orbay ile ilgili olarak yakıntarihimiz isimli dergide hayatı tefrika olmuştur onun dışında kitabı yoktur. hele günümüzde nah şu kadar bir kitap çıkmıştır bu yalndır uydurmadır demiştiniz. O kitabı da ben yayınladım ama o okumadan nah şu kadar kitap dediğiniz kitap ta o tefrikanın toplanmasıdır"   4. MAİL   "Sadece samsun değil murat bey, 37 cilt kitap diyorum kitap ismi veriyorum. siz hala lütfen yarın göndereyim kitabı iyi bakın"   5. MAİL   "Murat bey ben 15 yıla yakın Faruk beyle o belgeler ve kitaplara çalıştım. Şahidi paşanın kızı Timsal hanım ve pek çok tarihçidir. O samsun belgeleriyle birlikte tüm belgeleri biz yayınlamıştık. >Hem de rahmetli Faruk Özerengin beyefendini direk kendi ismiyle Ben terbiyesiz değilim, o sözü size iade ediyorum.Kitapların yayın tarihleri ve basılı nüshaları ve ben buldum dediğiniz o belgeleri baksaydınız görecektiniz o kitaplarda...   ŞUAN BU MAİLLER
Kaynak: haberpoliitik.net

11 Şubat 2013 Pazartesi

Saç Dökülmesi ve Saç Bakımı için Tavsiye Ürünler

Saç Dökülmesi ve Saç Bakımı için Tavsiye Ürünler Mucize ürün Çam Yağı, hem saçı besliyor hemde yeniden eski saçlarınızı kazanmanıza yardımcı oluyor. Çam Yağının Saça Etkisi Yeni saç oluşumuna, saç kaybının önlenmesine İnce telli saçların kalınlaştırılmasına Aktif maddeler ile saç dökülmesinin durmasına Saç kökünün kuvvetlenmesine, saçın direnç ve hacim kazanmasına Saçın yenilenmesine ve kalınlaşmasına Saçtaki renk kaybının önlenmesine, kepeği engellemeye yardımcı olur Yan etkisi bulunmamaktadır. DENEMEDEN KARAR VERMEYİN! Photon Şampuan hem saç dökülmesi hemde saç bakımı için dermatologların tavsiye ettiği saç bakım ürünleri arasında yer alıyor. Sizlerde Photon Şampuan kullanarak saç sorunlarını yenebilirsiniz. Photon sarımsak özlü şampuan zengin formulüyle saça sağlık, canlılık, dolgunluk ve direnç kazandırarak saç tellerini kalınlaştırır ve güçlendirir. Sürekli kullanımda saç hücrelerini canlandırmaya ve kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olur. Photon zeytinyağı özü ile formüle edilmiş aktif maddeler sayesinde kuru saçlara özel bakım sağlar. Düzenli kullanıldığında kuru, kırık, yıpranmış saçları onarmaya, içerdiği UV filitresi ile çevresel faktörlere karşı korumaya yardımcı olur ve saçlarınızda ışıltı sağlar. Saçların Normalden çok daha hızlı uzamasını sağlayan Revitol çam yağı ile saçlarınızda devrim niteliğinde bir değişikliğe hazır mısınız? Orjinal revitol çam yağı yalnızca resmi sitemizde satılmaktadır. Bu mucizevi ürüne sahip olmak için tek yapmanız gereken sitemizin sipariş ver bölümünden sipariş form doldurmak. Şeffaf ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Sizde ürün için detaylı bilgi almak ve sipariş vermek için danışmanlarımızla iletişime geçebilir canlı destek alabilirsiniz. Çam yağı saçları çok iyi şekilde güçlendirmeye yardımcı ürün revitol çam yağı saç dökülmesinin ve kepek oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.

Kral Oyun Araba Oyunları

Kral Oyun Araba Oyunları Boş vakitlerinizde İnternet üzerinden oyun oynamak mı istiyorsunuz? Sevdiğiniz çizgi film karakterlerine ait ben 10 oyunları gibi oldukça farklı ve daha zevkli oyunları denemek mi istiyorsunuz? O halde, hiç vakit kaybetmeyin ve www.kraloyun.org adresimizi hemen ziyaret edin. kral oyun Zira, daha önce gördüğünüz bir çok oyun kategorisinde, görmediğiniz binlerce yeni oyun sizleri bekliyor. Bazen araba oyunları dünyasından, bazen savaş ya da yarış oyunları dünyasından sunulan bir çok yeni, güncel ve kesintisiz oyun; sizlere ihtiyacınız olan eğlenceli dakikaları sunabilir. Üstelik, tüm bu hizmetler ve sunulan oyunlar; kral oyun ekibimiz tarafınca ücretsiz olarak sizlere sunulmakta, dilediğiniz an güvenli bir sistem ile istediğiniz oyunu oynamanız sağlanmaktadır.

8 Şubat 2013 Cuma

Sami Çelik

Ne tuhaf günlerden geçiyoruz… Akşam millet yorgun argın yatağına yatıp, sızmak için bir sağa bir sola yuvarlanıyor… Az bir uykuya daldığında ise… Gün içinde yaşadığı sıkıntılardan, yarın yapacağı işler ve ödemelerden… Ya da… Tam uykuya daldığı anda… Gördüğü kabuslardan, gözü açıksa da hayallerden ve kafasında oluşturduğu hayaletlerden… Ya da… Çocuğunun çığlığından, yanında yatan hanımının sızlanmalarından… Hadi hepsini de geç bir tarafa… Burnunun üzerinde helikopter gibi dolaşan sivri sinek’in vızıltısından… Netice… Gündüz olur dert, tasa, sıkıntı, koşturmaca… Akşam olur, öküz gibi cümle ev halkı televizyonlardaki kimin kimi bilmem ne yaptığı dizilerden… Gecede yatıp yorgunluktan, stresten kasılmış, yorulmuş, halsiz kalmış kalıbı dinlendirmekten… Men edilmiş sanki memleketimizin gariban vatandaşı… Alıştı beden, beyin, kaş, göz tüm bu yaşadığı olumsuzluklara … Alıştı… Rahat bir günü olduğunda bile… Vay anasını be… Bir tuhaflık var bugün… Ya bugün çok güldük, inşaallah ağlamayız… Korkularından… Rahat yok, rahat olmamanın stresi… Az rahat yüzü görse… Acaba başıma ne gelecek kaygısı… Yanmışızda farkında değiliz vesselam… Şimdilerde mi?... Hesapta olmayan bir bela daha musallat oldu memleketin başına… Ne mi?... İMRALI… Nasıl mı?...Zaten 30 yıldır başımızın belası değil mi?... İyi de, bundan çok az bir zaman önce… "Efendim; sen nasıl olurda 'sayın' dersin?…" "Vay, bölücü, cani, terörist, Apocu zart zurt…" Vekillerin dokunulmazlıkları için fezlekeler… "Sayın" dedi diye mahkeme, hakim, hapis ve polis… Başbakan, “sayın Öcalan” demişmiş de… "Vay, sen vatan hainisin, bilmem kellecisin" falanlar… Şimdi mi?... Eli kanlı katil, bebek katili, bölücü, vatan haini, şerefsiz, adi mübtezel, pislik herif… Başka… Anasının, karısının, teyzesinin, yengesinin, halasının, baldızının, bacısının kulakları patlatılan adam… Ne oldu şimdi?... Hadi sıkıysa desene?… Bu yukarıda saydığımız ve 30 yıldır koro halinde söylenen sözleri… Yemez… Şimdi, “sayın”, eh belirli, malum bir kesim… Ona alışkınız zaten… Katil, cani, vatan haini.. Yok… Bitti… Yıllardır biz kandırılmışız ki, şimdi bir anda bir yerlerden düğmeye basılmış gibi duruverdi… Ne oldu… Tıpası yiyen, “sayın”, “öcalan efendi”, Abdullahcığım”, “canımın içi”, “şeyhim”, “üstadım”, “aziz dostum”… Ne oluyoruz be… Çapulcular neredeyse artık dağ başını bıraktı, meydanlarda polise silah gösterir oldular.... Neredeyse, vatan kurtaran kahraman ilan edilecekler … Tıpası yemeyenler ise… İMRALI… Ulan, o İmralı denilen yer benim bildiğim bir ada; deniz, su, taş ve kütükten başka bir şey yok… İyi de; biz İMRALI diye bahsettiğimizde neden İmralı’yı sanki katil adaymış gibi sürekli dillendiriyoruz da, içindeki malum katilden söz edemeden garibanım adanın ismini beyinlere kazıyoruz… Tıpa yemiyorsa en azından İmralı sözünün kıçına, malum şahıs deme cesaretini gösteremiyoruz… İmralı’daki taşın, kayanın, suyun, kütüğün, kalasın, pisliğin ne günahı var da… İmralı ismini karalayıp duruyorsunuz… İmralı mı o kadar askeri, vatandaşı, çoluk çocuğu katledin diye emir verdi?... İmralı’dan malum şahıslar gaibten gelen emirlerle mi dağ başlarında askere, polise mermi sıktı?... Mert olun… Namuslu olun… Adam olun… Memleket bizim… Öz yurdumuzda garip muamelesi yapmasın kimse bize… Terörü biz mi ateşledik de şimdi de ateşleyenin sırtını “aman durdur” diye sıvazlıyoruz?… Terörü biz mi başlattık da, terörist başından meded umuyoruz?… Ne oluyoruz ya… Herkes tek istediği terörün bitmesi, kanın durması... Hiç kimse, hatta karşıdaki malumlar dahi bitsin istiyor bu can pazarının… Ama, ben şuna eminim ki… Şuan bizim değil, karşımızdaki malumların terörün bu şekilde durması işlerine daha bir yarayacak… Tıpaları fena sıkıştı, canları, kanları ve tüm hücreleri bu çatışmanın bitmesinden yana… Beyinlerine inen yumruk artık tek tük değil… Makineli tüfek gibi saydırılıyor… O halde… Yahu hiç değilse şu İmralı’daki adama bu kadar değer verip adam yerine koymayalım… Bitsin, bitsin de… Bu malumların orasını burasını oynatarak değil… Kimse diyemese de… Ben biliyorum ve son nefesime kadar da bar bar bağıracağım… ELİ KANLI KATİL, BEBEK KATİLİ, VATAN HAİNİ, SATILMIŞ… Günahlarını kapatmak istiyorsan… Adam ol, adam gibi çık ortaya ve de ki… “Ben, bir hain olarak, tüm insanlıktan özür diliyorum. Yanlış yola düştüm, hainlik yaptım, şerefsizlik yaptım ama Hz. Hamza’yı şehit eden “Vahşi” gibi ben de hidayete erdim, affedin”… Bu millet seni o zaman belki affedebilir… Yoksa… Yemezler… Sen öyle zannedersin sadece… İmralı günlerindeki fantazilerini geliştirmiş olursun… Nasılsa yakında fantazilerini fiiliyata dökecek manitan da olur bu gidişle... Hepsi bu… Kaynek: http://haberpolitik.net/yazar_yazilari.php?yazi_no=1311#.URUe2h2Ex0l Sami Çelik samicelik@truvayayinlari.com

7 Şubat 2013 Perşembe

Moda Blog

Pembe Ruj 2007 yılında kurulmuş ödüllü bir moda ve kadın blogudur. Son yıllarda Türk kadını kendine ve giyimine özen göstermeye başladı. Çoğalan moda kökenli alışveriş siteleri bunun bir göstergesi. Giyindikçe kendine ve baktıkça Türk kadının kendine olan güveni arttı ve bir çok dalda kendini göstermeye başladı. Moda blogları bu yükselen trend ile birlikte bu konudaki en etkili mecralardan birisi haline geldi. Pembe Ruj’da moda blogların arasında yerini almaya karar vererek Emel Şendorman ve Ersin Acar tarafından kuruldu. Moda dışında çok geniş bir kategori yelpazesine sahip olan Pembe Ruj, günlük olarak moda, trend, defileler, moda dergileri, saç modelleri, makyaj, dekorasyon, cilt bakımı, sağlık, alışveriş, hobi, spor, DIY gibi bir çok yazı giriliyor. Türkcell Blog Ödülleri, Seagate Moda Bloggerları Yarışması, Bumerang Ödülleri gibi yarışmalarda dereceler elde etmiştir. Web sitesi haricinde Iphone ve Android uygulamaları sayesinde telefonunuzdanda kolayca ulaşabileceğiniz bir mecra haline gelmiştir.

Son Dakika Haberleri

 Son dakika haberleri konusunda Türkiye'nin önde gelen ulusal haber sitelerinden biri olan son-dakika.gen.tr, birçok kategoride okurlarına kesintisiz hizmet vermektedir. 

 8 Kişilik editör kadrosuyla, Türkiye gündemini en özgün ve en güncel haliyle okurlarına aktaran site, spor haberleri, magazin, gündem, siyaset, teknoloji gibi konularda da haber yayını yapmaktadır.

 Türkiye'de son dakika haberleri dendiğinde akla gelen ilk haber sitesi olma yolunda ilerleyen www.son-dakika.gen.tr , gündemdeki gelişmeleri, son dakika spor haberlerini, anında ve kesintisiz olarak okurlarına sunmaktadır.

6 Şubat 2013 Çarşamba

ÇAKALLARLA DANS 2: HASTASIYIZ DEDE

çakallarla dans 2 full izle   Kayinço Gökhan (Şevket Çoruh), Del Piero Hikmet (Murat Akkoyunlu), Muhasebeci Servet (İlker Ayrık) ve Köfte Necmi (Timur Acar)… Çakallık yaptıkları için hapse giren kahramanlarımız içerde zor günler geçirmektedir. Mahalleden, sevdiklerinden ve futboldan uzak kaldıkları için mutsuzdurlar. Günün birinde suçlular üzerinde yapılacak tıbbi bir deney için kobay arandığını öğrenirler. İşin ucunda şartlı tahliye olduğunu öğrenen kahramanlarımız bu deneyde gönüllü kobay olmayı kabul ederler. Suç önleyici ilaçları kullanmaya başlayan ekip, dışarı çıktıklarında çakallık yapmayacaklarına dair birbirlerine söz verirler. Ama unuttukları bir sey vardır: Mesele çakal olmak değildir, asıl mesele çakallarla dans edebilmektir.
 Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede izle
Tür: 2012 FilmleriKomedi FilmleriTürk Filmleri Yapım: 2012 - Türkiye Yönetmen: Murat Şeker Oyuncular: Şevket Çoruh, Doğa Rutkay, Ceyhun Yılmaz, Murat Akkoyunlu, İlker Ayrık

5 Şubat 2013 Salı

erken rezervasyon

2013 Erken rezervasyon fırsatları ile tatilinizi şimdi alın, %50' ye varan indirimli fiyatlardan yararlanın. Erken rezervasyon ile Bodrum, Antalya, Marmaris, Fethiye ve Kıbrıs gibi daha bir çok tatil destinasyonunda 5 yıldızlı oteller, tatil köyleri, butik tesisler ve apart otellere kadar en kaliteli tatil otellerinde, en ucuz tatil fırsatına sahip olun. Aşağıdaki linklerden erken rezervasyon otellerimize bir göz atın. Erken rezervasyon tatil avantajlarını yakalayın.